DAÜ-SEN: “Laik Devlet, eşitlik, temel hak ve özgürlükler korunmalıdır”

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), bugün başlayacak “Meclis Önü Ateş Yakma Eylemi”ne destek vereceklerini duyurarak, diğer örgütlerle dayanışma içinde hükümetin Anayasa’ya ve halkın iradesine uygun hareket etmesini sağlamak amacıyla uzun soluklu bir mücadele yürüteceklerini açıkladı.
DAÜ-SEN tarafından yapılan açıklamada, Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen “Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü”nün Anayasa’ya, laiklik ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu savunularak, söz konusu düzenlemenin geri çekilmesini talep edildi.
Açıklamada, tüzüğün yalnızca “başörtüsü” ve belirli bir inanca yönelik düzenlemeler içerdiği belirtilerek, laik ve demokratik bir devlet düzeninde yalnızca bir dine, inanca ya da grubun kültürel beklentilerine göre mevzuat yapılmasının kabul edilemez olduğu dile getirdi.
-“Devlet tüm bireylerin özgürlüklerini korumalıdır”
Açıklamada, devletin tüm çocuklara ve bireylere sahip çıkarak özgürlüklerini koruması, bunu yaparken de anayasal düzenin üzerinde hiçbir gücün olmadığının bilinciyle hareket etmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Üniversitelerde halihazırda kıyafet serbestliği bulunduğu ve bireylerin inançları, yönelimleri ve tercihleri doğrultusunda kıyafet seçme özgürlüğüne sahip olduğu hatırlatılan açıklamada, ortaokul ve lise düzeyinde yapılan bu yeni düzenlemeyle ise yalnızca bir inanca alan açıldığı, diğer tüm inançlara ve kimliklere yönelik kısıtlamaların sürdüğü öne sürüldü.
DAÜ-SEN, söz konusu tüzüğe imza atan Bakanlar Kurulu üyelerinin çoğunun kamuoyuna yönelik açıklamalarında “Laikliğe inandıklarını” dile getirdiğini, ancak bu inancı pratikte yansıtmadıklarını savundu. Asıl sorunun siyasilerin laiklik ilkesine inanmamaları değil, inançlarını ve anayasal değerleri makam uğruna göz ardı etmeleri olduğu ileri sürüldü.
Sendika ayrıca, yakın zamanda gerçekleştirilen Yüksek Mahkeme Binası Temel Atma Töreni’nde devletin yalnızca bir dini inancı esas alarak dualar eşliğinde tören düzenlemesini de eleştirdi. Bu durumun laik devlet anlayışıyla çeliştiği ve hiçbir siyasi figürün buna itiraz etmemesinin kaygı verici olduğu ifade edildi.
Açıklamada, meselenin yalnızca “başörtüsü ve özgürlük” değil, esasen siyasal ve toplumsal irade meselesi olduğu belirtilirken, verilecek en anlamlı özgürlük mücadelesinin ise kadının erkekle eşit ve özgür bir birey olarak yaşamını sürdürebilmesi olduğuna dikkat çekildi.
(MER/TUĞ)