İsias’ın yıkılmasında kusuru bulunan kamu görevlilerinin davasında enkazda vefat edenlerin ailelerine söz verilmeye başlandı

Adıyaman Grand İsias Otel’in yıkılmasında kusuru bulunan kamu görevlilerinin davasının ilk duruşmasında otel enkazında vefat edenlerin ailelerine söz verilmeye başlandı. -Tan6 Şubat depreminde Grand İsias Otel’de tur rehberleri Oğlu Umut Ulaş Tan’ı kaybeden, Ali Ekber Tan, mahkemede herkesin katilleri bildiğini, ülkede yargıya olan güvenin yüzde 30 düştüğünü söyledi. Otele gittiklerinde otelin toza dönmüş halini gördüklerini belirten Tan, “Herkes belgeleri imzalıyor ama neyi imzaladığını bilmiyor. Bugün yargı karşına çıkanlardan daha çok sorumluluğu olan üst kademede olanlar” diye konuştu.Bugünkü mahkemenin çok büyük bir sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Tan, herkesten şikayetçi olduğunu kaydetti, “Hesapsız kalmayacak, davanın peşini bırakmayacağız” dedi. -Ayşe Akın Doruk ve Alp akının annesi Ayşe akın da İsias denilen katil binada iki oğlunu kaybettiğini söyledi, “Bugün sorulara bile cevap vermeyen kişilerle karşı karşıyayız. Attığın imzaların sorumluluğunu bileceksin.” dedi. Adalete sonuna kadar inandığını dile getiren Akın, “Çocuklarım bu binada nefes alamadan can verdiler. Bir nefes alacak yer bırakılmayan binadan çocuklarımızı çıkardık, herkes bunların sorumluluğunu bilecek” şeklinde konuştu. Tüm bunlara “dur” diyecek olanın bu mahkeme olduğunu ve adalete güvendiğini vurgulayan Akın, “Şikayetçiyim, davayı takip edeceğim. “ dedi. -Burcu Yılmaz Rehberlerden Çağakan Yılmaz’ın eşi Burcu Yılmaz, “Her raporun doğru olduğu kabul edilecekse neden belediye var” diye sordu. Yılmaz, adaletin yerini bulması için mahkemeye güvendiklerini dile getirdi. -Yeniçeri Eşi Bedriye Yeniçeri ve kızı Ecem Yeniçeri’yi kaybeden Can Ahmet Yeniçeri de, sanıkların susup konuşmadığına dikkat çekerek bir şeylerin artık değişmesi gerektiğini söyledi. Mahkemenin bir vicdanı olması gerektiğini ifade eden Yeniçeri, bu mahkemeden bir şey çıkacağını düşünmediği kaydetti ve tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. -KalaycıEşi Duygu Bolsoy Kalaycı ve Lavin Kalaycı’yı kaybeden Caner Kalaycı da sanıkların hepsinden şikayetçi olduğunu söyledi. Dava bittiğinde de konunun takipçisi olacaklarını ifade eden Kalaycı, “usulsüzlük karşısında susanların bertaraf edilmesini istediğini” söyledi. 7 yaşında olan diğer kızının 4.5 yaşında annesini, anne figürünü kaybettiğini ifade eden Kalaycı, “Çocuğum Türkiye’ye gelmek istemiyor Türkiye’ye gelen uçağa binmek Türkiye’de tatil yapmak istemiyor.” dedi. Alınacak olan her kararın Türkiye’deki her fert için örnek olacağını ifade eden Kalaycı, 2.5 yıldır canla başla her şeylerini ayarlayarak Adıyaman’a geldiklerini kaydetti.”Ben kızımın 23 Nisan gösterisini izleyip 14 saat yolculuk yaparak geldim buraya” diyen Kalaycı, yapı sahiplerinin davasında istedikleri sonuçları alamadıklarını anımsattı. Kalaycı, kendileri için buraya gelebilmenin manevi olarak çok zor ve yıpratıcı olduğunu da vurguladı ve duruşmada çıkacak kararın Türkiye’de yaşayan her bir kişi için bir örnek olacağını kaydetti. Bugün sanıkların beyanatlarından dinlediklerinden “Biz bunu yaptık ama bunun içinden nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz” anlamını çıkardıklarını dile getiren Kalaycı, “Kaleminiz adalet, adaletin vicdanı da sizsiniz. Hepsinden şikayetçiyim” dedi. Kalaycı, sorumluların hepsinin olası kasttan yargılanmasını istediğini de belirtti.-Özberkman Kızı Sahil Özberkman’ı kaybeden Esra Özberkman da katil binadan kurtulanlardan olduğunu belirtti “Ancak kurtuldum diyebilir miyim bilmiyorum.” dedi. İsiasta kızını öğrencilerini ve arkadaşlarını kaybettiğini söyleyen Özberkman, “Öğretmenim ama haddim olamayan ve bilmediğim belgelerin altına imza atmıyorum. Biz bu kadar yolu tiyatro izlemek için gelmedik.” dedi. Herkesten şikayetçi olduğunu vurgulayan Özberkman, “Susun tabi ama sustuğunuz adalet bir gün size de lazım olacak.” dedi. -Karakaya Kızı Selin Karakaya’yı kaybeden Enver Karakaya da, “İki daktilocu ve bir öğretmen önüne geleni imzalayan dörtlü pişpirik ekibi gibi önüne geleni imzalamışlar. Bugün hiç suçları ve bilgileri olmadığını söyleyip susuyorlar. Herkes sussun burada. Hepsinden şikayetçiyim.” dedi. -CanTur rehberi Nazım Can Hartlap’ın annesi Hilal Can, oğlunu enkaz altından 12 saatte çıkararak onu basit bir çadıra götürdüklerini ve müdahalede bulunmadıklarını anlattı, sorumluların hepsinden şikayetçi olduğunu söyledi. -Efe Rehber Tahsin Can Efe’nin annesi Hilal Efe, sanıkların en ağır cezayla ve tutuklu yargılanmasını istedi, adalet istediğini söyledi. -Karasel Ali Karasel’in eşi Fatma Karasel de, “Katil binada kaybettik. Sonuna da kadar buna sebep olanların en ağır cezası alana kadar durmayacağız ve mücadele edeceğiz” dedi. -TülekAsya Tülek’in babası Mehmet Tülek de, ilk bilir kişi raporunda sanıklara suç azledilmiş. İşlenen suçun danışıklı olduğunu görüyoruz. Ahmet Bey parası boşa gitmesin binası yıkılmasın diye imzaları attırmış. Bu inşalar olmasaydı binalar yıkılmazdı, kızım da yanımda olurdu” diyerek sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti.Hasan Aslan’ın ceza almasına rağmen hala tutuklanmadığına dikkat çeken Tülek, sanıkların olası kasttan yargılanmaları gerektiğini söyledi. Tülek, “Ben enkaza gittiğimde bir hafta inemedim enkazdan. Biliyordum aslında ama inemedim. Kızımın katillerinin gerekli cezayı alması için elimizden geleni yapacağız. Doğduğum ülkenin yaşadığımız ülkeye bir borcu var. Adalet anlamında gereğini yapın bu borç yeter şikayetçiyim” şeklinde konuştu.-Bulut Tur rehberlerinden Aydın Bulut’un babası Mehmet Bulut da, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. “Çocukların umutları hayatları çalındı” diyen Bulut, adalete güvenmediğini, adaletin tecelli edeceğine de inanmadığını söyledi. Bulut, “Suçsuz adam susmaz, kendilerini savunmadılar bile. Bitmeyecek çünkü depremlerde daha çok canlar yitireceğiz.” dedi.-ÇetinerKızı Perihan Çetiner’i kaybeden Mehmet Çetiner de “Günlerce enkazda çalıştım. Kafamı her kaldırdığımda ayakta olan binalar gördüm. O kâğıtlara o imzaları atmasaydılar benim çocuğum yanımda olacaktı.” dedi. Çetiner, sanıkların en ağır cezayı almalarını istediğini ve davanın takipçisi olacağını da kaydetti. -Koç Özkan Koç’un annesi Mehbare Koç ise “Tek vasfım anne olmaktı. Bir çocuğum vardı o da elimden alındı. Aydın bir delikanlı yetiştireyim derken çok çalıştım tam yetiştirdim derken kara haberle yıkıldık” diye konuştu. Yukardan aşağı herkesin suçlu olduğunu ve hepsinin ağır cezayı almasını istediğini belirten Koç, “”Burada tek bir suçlu yok” dedi. Herkesten şikayetçi olduğunu ifade eden Koç, sorumluların olası kastla yargılanmasını talep etti.-Topukçuoğlu Mert Niyazi Topukçuoğlu’nun babası Mehmet Topukçuoğlu da hiç bir anne babanın yaşamaması gereken travmalar yaşadıklarını kaydetti. Topukçuoğlu, “Haklı davamızn peşinde sonuna kadar olacağımızı göstermek için binlerce kilometrelerce yol kat ederek geliyoruz. Bir insana bir suç itham esilirse ben görmedim ben duymadım derse işte o noktada suç vardır. Evrak olarak da bu binada ciddi usulsüzlükler var ve sanıkların ciddi hata payları vardır. En ağır şekilde ceza almalarını talep ediyorum” dedi. Ardından davaya yarım saat ara verildi.(TUĞ/ÖZ)